AVUSTURYA’DA BİR CENNET: HALLSTATT KÖYÜ

AVUSTURYA’DA BİR CENNET: HALLSTATT KÖYÜ


Merhabalar! Bir önceki yazımda sizlere Çek Grand Canyon ve Minyatür Prag gezimden bahsetmiştim. bu yazımda sizlere nasıl 6 saat öncesinden karar verip de Avusturya’nın meşhur cenneti Hallstatt’a gittiğimden bahsedeceğim.IMG_6629

Öncelikle söylemem gerekirse, burası Çekya’dan günübirlik bir gezi tercihi de olabilir fakat bence kesinlikle 1 gece kalınması gereken bir cennet. Hafta sonu tercihleriniz için sessiz sakin ama bir o kadar da turistik bir yer arıyorsanız, Hallstatt kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Yok ben Çekya’dan çıkmam, Çek Cumhuriyeti içinde günübirlik gezi yapmak istiyorum diyorsanız sizi buraya alalım efendim.

Gitmeye 6 saat öncesinde karar verdim demiştim, doğrudur efendim. Cuma gece yarısı bilgisayarın başına oturdum ve haftasonumu Prag’da geçirmek istemediğime karar verdim. Biraz internette gezindim ve 9 Euro gibi bir fiyata Prag-Linz otobüs biletimi aldım. Online otobüs bileti satın almak için buraya bakabilirsiniz. Otobüs Prag’dan sabah 7’deydi ve 11’de ben de Linz’deydim. Otogar hemen tren istasyonunun yanında olduğundan direkt olarak gidip Hallstatt tren biletimi aldım ve uyarmam gerekirse bilet tek yön 18 Euro’ydu ama gözünüz korkmasın. Kesinlikle verdiğiniz bu paraya değecek nitelikte. Tren bileti ve saatlerini kontrol etmek için buraya bakabilirsiniz.

DSC_0825Benim gibi trenle seyahat etmeye aşık biriyseniz yaklaşık 1 saat sürecek bu yolculuktan oldukça keyif alacaksınız demektir. Hallstatt’a gidene kadar bir sürü göl kıyısı köyden geçiyorsunuz, köyler gerçekten doğa harikası niteliğinde ve trenler gerçekten çok kaliteli. Hallstatt’a vardığınızda trenden iner inmez feribotla 2.5 Euro’ya (gidiş geliş 5 Euro)  karşıya geçiyorsunuz ve o güzeller güzel Alp Dağları’nın arasında kalan şirin mi şirin köye varmış oluyorsunuz. Hallstatt yukarı-Avusturya diye geçiyor ve konum olarak Salzburg’la Linz arasında kalan küçük bir köy. Tarih öncesinden kalma tuz madenleriyle bilinir ve buna Hallstatt Kültürü denmektedir. Hallstatt UNESCO tarafından Dünya Miras Alanı içindedir. Çekya’daki UNESCO Dünya Kültür Mirası yerleri için buraya bakabilirsiniz. IMG_6636

Bu şirin köyü yarım günde bile gezebilirsiniz tabiki ama bana kalırsa her sokağına girmeden gelmek hata olur. Her ev çiçeklerle kaplı ve o kadar doğal bir görünüme sahip ki, turist akınına uğraması gayet normal. Çok fazla turist geldiği için bu doğal yapıyı hem fiziksel hem de gürültü kirliliğiyle yıpratmamak için evlerin önüne tabelalar asmışlar ve üzerinde : ”Burası müze değil, unutmayın burada halk hala yaşıyor ve lütfen saygı gösteriniz’‘ yazıyordu. Açıkçası bunu görünce biraz üzülmüştüm çünkü empati yapıp kendimi oradaki halkın yerine koydum ve ben de her gün evimin önünde gürültü yapan insan istemezdim !

Öğleden sonra göl kıyısında yemek yemek yapabileceğiniz en iyi tercih olabilir. Gasthof Simony restaurantını şiddetle öneririm. Hem fiyat açısından hem de yer açısından çok güzel bir yerdi. Yemekleri çok güzeldi ve yol üstünde görebileceğiniz herhangi bir restaurant şeklinde değil, dar bir sokaktan buraya erişebiliyorsunuz ve direkt olarak göl kıyısına çıkıyorsunuz. Bana kalırsa bu köy bu kadar ünlü olmasına karşılık fiyat açısından normal sayılabilecek bir düzeyde.

DSC_0847

IMG_6620

Akşam için 1 gece önceden ayarladığım hostele doğru gitmek için önce tekrardan feribotla karşıya geçtim ve treni beklemeye başladım. Trenle 3 durak uzaklıkta olan yine Alp Dağları eteklerinde bir köyde kalmıştım ve yalnız seyahat ediyorsanız hayatınızın en güzel saatleri olabilir. Bad Goisern Köyü bünyesinde yalnızca 10 yada 15 otel ve hostel barındırıyor ve çok küçük bir yer. 1 gece kalıp doğayı ve kendinizi dinlemek için mükemmel bir yer. Otel veya hostel rezervasyonlarınız için tıklayınız. DSC_0843

Akşama doğru köy meydanında herkesin gittiği bir cafe-restaurantta canlı country müzik etkinliği vardı ve hem yerli halk hem de turistler hep birlikte burada oturup çıkan yerli grubu dinledik. Bana kalırsa hayatımın yalnız seyahat ettiğim dönemlerinde geçirdiğim en güzel tatildi. Buraya geldiğinizde asla telefona ya da herhangi bir elektronik alete bakmak dahi istemiyorsunuz. Temiz hava almak pahabiçilemez. O kadar ki, dayanamayıp sabah 4’e alarmımı kurdum ve kalkar kalkmaz trene binmeden önce köyde ufak bir yürüyüş yaptım. Dağların arasında kuş cıvıltılarına uyanmak kendinizi yenilemek için mükemmel bir fırsat! DSC_0871

DSC_0899Sabah yürüyüşünden sonra ilk trene binip Tuna Nehri‘nin geçtiği Linz’e tekrar hareket ettim. Pazar günü olması sebebiyle şehirde kimse yoktu ve sokaklar bomboştu fakat böyle gezmek benim için bir avantaja dönüşmüştü. Linz çok küçük bir şehir ve bana kalırsa yalnızca katedralinden başka gezilecek çok bir yeri yok fakat boş sokaklarında bile dolanmak güzeldi. Daha sonrasında öğleden sonraya aldığım biletle tekrar Prag’a dönmek bir miktar buruk bir sevinçti çünkü burayı gördükten sonra gerçek dünyaya dönmek istemeyeceksiniz.

 

 

Çekya’da tüm turizm hizmetlerimiz için buraya tıklayabilir, Prag geziniz için bize ulaşabilirsiniz:
info@cekturk.com
+420775177364