Begin typing your search above and press return to search. Press Esc to cancel.

OĞUZHAN GÜRSOY – ÇekTürk Blog Yazarı


Merhaba / Ahoj!Oğuzhan_Gürsoy_foto

İsmim Oğuzhan Gürsoy. Hacettepe Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. 2010 yılında üniversiteye başladım ve 1 yıl süren hazırlık eğitiminden sonra üniversitemi dondurup; 2011 yılında 1 yıllığına Avrupa Gönüllülük Hizmeti ile Başbakanlık Ulusal Ajansın göndericiliğinde Çek Cumhuriyeti’ne gittim. SVC Ivancice isimli sivil toplum kuruluşunda gönüllülük yaptım. Gönüllülüğüm süresince basketbol, hentbol, futbol ve tenis antrenörlüğü yaptım. AB projeleri çerçevesinde proje sürem bittiğinde ülkeme döndüm ve şu anda ise üniversite eğitimime devam ediyorum. 2010 yılında Young Guru Academy tarafından 33.000 kişi arasından “gelecegin liderleri” arasında gösterilen 100 kişiden birisi olarak seçildim. Gençlik ve Spor Bakanlığı, TOG vb kuruluşlarda gönüllülük yapmaktayım.

Seyahat etmenin insanı ne kadar özgürleştirdiğini ve büyüttügünü AB Projeleri ile gittigim Çek Cumhuriyeti’nde gerçek anlamda keşfettim. Ve paylaştıkca çoğaldığını o güzel ülkede  keşfettim. Çek Cumhuriyeti’nde bulunduğum sürede harika zaman geçirdim. Çok fazla seyahat ettim, çok fazla etkinliğe katıldım, çok fazla arkadaş, dost ve aile edindim. Gönüllü olarak hizmet ettiğim SVC Ivancice isimli kuruluş bana 1 yıl süresince harika bir proje sundu. Projelere ilk başvurmaya başladığım zaman Çek Cumhuriyeti hedefim olan bir ülke değildi. 50 kadar projeye başvurdum ve 4 farklı ülkeden kabul aldım. Sonrasında ülkeleri dataylı olarak incelemeye ve araştırmaya başladım. Çek Cumhuriyeti ve Türkiye arasında kültürel anlamda bulunan zıtlıklar beni birbirine çekti. Türkiye’de müslüman, erkek, Türk vb. sıfatlarımdan ötürü hep çoğunluk olan gruplara mensuptum. Çek Cumhuriyeti’ne gittiğimde din, dil, ırk gibi özellikler yönünden yapayalnız olacağımı biliyordum… Bu yüzden Çek Cumhuriyeti’ni seçtim. Sonrasında her şey rüya gibiydi! Gerçekten hayata yeniden başlamış gibi oldum ve kendimi yeniden keşfettim o yeşil ülkede… Ayrıca kendi çevremde Türkler’e ve İslam’a karşı bir hayli fazla olan bilgisizlik ve önyargılar ile mücadele ettim. Bu mücadele gayet pozitif bir anlamda oldu. Örneğin kuruluşumun bana verdiği fırsatlarla ilkokullarda, liselerde ve başka ortamlarda bir çok sunum yapma fırsatı buldum. Türkiye’ye kar yağmadığını sanan, Türkleri siyahi sanan, Türkiye’yi Afrika’da sanan, Latin alfabesi kullanmadığımızı düşünen, Türkiye’yi çöl olarak düşünen vb. bir çok kişi ile tanıştım. Amacım Türkiye’nin çok kültürlü ve milletli yapısının anlaşılması; doğal güzelliklerinin görülmesi idi. Şimdilerde kendimi yarı Türk – yarı Çek olarak hissediyorum. Türkiye’de bir Çek gibi yaşamak benim hayalim ve hikayem. Ivancice gibi küçük bir kasaba, benim hayatıma çok şey kattı! Orada dostlarım bulunmakta. Ailem olarak gördüğüm Podolsky ailesi, babaanne dediğim, patron dediğim kişilerin varlığı beni mutlu etmekte.

Çek Cumhuriyeti’ni özlediğimi derinden hissettiğim zamanlarda Google Street View’i açıp Ivancice’nin, Prag’ın, Ostrava’nın, Strakonice’nin sokaklarında gezinmekteyim. Yine böyle bir zamanda internette gezinirken Ece Ergüney ve Milan Hnátek’in önderlik ettiği ÇekTürk / CeskoTurecko topluluğuna denk geldim! Hemen Ece Ergüney ile iletişime geçtim. Bu toplulukta yer alıp, kendi hikayemi paylaşıp olası önyargıların kırılmasını ve ilişkilerin geliştirilmesini sağlamak benim boynumun borcu. Çek Cumhuriyeti her şehrinden nehir geçen, yeşil ve müze gibi bir başkente sahip güzel bir ülke. Türkiye ise çok kültürlü yapısı, doğal güzellikleri ve özellikle Akdeniz ile Çekler’in ilgisini çeken bir ülke. İki ülke arasında iş yaşamında ve sosyal alanda bir çok ortaklığa gidilebilir. Bu kervana bir katkı sağlayabilirsem ne mutlu bana…

Sevgilerimle,

Oğuzhan Gürsoy