Trip Advisor 2014 Travelers’ Choice Dünya’da gidilecek 25 yer sıralamasında İstanbul ilk sırada yer alıyor. Roma, Londra, Beijing’den sonra ise Prag 5. sırada yer alıyor.  Hem de “Orta Avrupa’nın incisi” olarak bilinen, Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı Gotik-Barok tarzlarının (hatta şehrin biraz dışına çıktıkça da komünist tarzının da) mükemmel kombinasyonu ve yüzyıllara dayalı esrarengiz efsaneler şehri Prag…

Belki de birçoğumuz tam tersi bir sıralama olacağını, Prag’ın ilk sırada yer alması gerektiğini düşünüyor olabiliriz, özellikle de yine birçoğumuzun Avrupalar’a tatil veya iş amaçlı kaçma planları yapmayı aklından geçirdiği bu günlerde. Aslında Türkiye’nin de içinde olduğu bu karmakarışık dönemde, malesef ki yavaş yavaş sonu getirilmeye çalışılan kültürel faaliyetlerimizle de beraber iyice tadımız kaçarken, Türkiye’nin (“cennet vatanımızın”!) güzelliklerini unutuyor muyuz neyiz?

Özellikle İstanbul’un farklı bir büyüsü (“aurası”) olduğunu tüm turistlerden ve yaşamakta olan yerli – yabancı birçok kişiden siz de duymuşsunuzdur. Gelenler tekrar tekrar geliyor, kalanlar da resmen biraz daha uzatabilmenin yolunu arıyor. Genellikle Çekler, Türkiye’yi yaz tatillerinde geldikleri Antalya ve civarındaki 5 yıldızlı otel, plaj ve denizden ibaret sansalar da, diğer şehirlerini gezme fırsatı bullanlar için, Avrupalılar’ın alışık olmadığı ve onlara çok enteresan gelen oryantel tarz ve Osmanlı mimarisi onlara çok farklı geliyor, ülkemizi oldukça egzotik buluyorlar. E bir de kendi ülkelerinde alışık olmadıkları sıcaklık ve sıcak hava koşulları da eklenince, dönesi gelmiyor kimsenin! Ancak İstanbul’un “yerlileri” olarak şu konuda hemfikiriz ki; o kalabalığa ve karmaşaya, pahalılığına (ne de olsa İstanbul’da nefes almak bile pahalı!) rağmen genelde bağımlılık yaratan bir şehir İstanbul. Ayrıca öyle herkes kendini İstanbullu adlemedemez, yedi kuşak İstanbullu olmayan “İstanbulluyum” diyemez.

Sizleri, bence İstanbul’u en güzel anlatan Ömer Faruk Tekbilek ile başbaşa bırakırken, tüm gezilmesi gereken yerler listesini ve daha fazlasını görmemiz dileğimle diyerek sonlandırıyorum.